İnsan anlatmak ister, içinde tutmak istemez. Söz tam dile gelir, içeriden bişey izin vermez. Gönül anlat der dil izin vermez. Dil ikna olmamıştır gönlün yangınına… Dostane bir söz işitir kulak; ‘Gel bu akşam bir çilingir sofrası kuralım’ , ‘Tamam’ deyiverirsin bir anda.
Kurulur çilingir sofrası, rakılar tokuşturulur. Bir yudum rakı aldın mı, gönül artık dili dinlemez; dil de gönle mani olmaz. Dedik ya çilingir sofrası diye, gönlün kilidi açılmıştır artık.
Bu sofra diğerlerinden farklıdır; sır yoktur bu masada, her şey içten geldiğince anlatılır. Bu sofradan dışarı söz gitmez, burada konuşulan burada kalır; adap böyledir.
Kafesten çıkan kuş nasıl ki durmadan kanat çırpar, dilediğince uçar; gönül de böyle dile gelir bu sofrada, anlatır, anlatır…
Gönlünüze anahtar olacak sofralarda buluşmak dileği ile…